Bolu’da Kıbrıs Türklerini özgürlüğe kavuşturan 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yılı Bolu’da kutlanıldı.

Bolu’da Kıbrıs Türklerini özgürlüğe kavuşturan 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yılında Rauf Denktaş heykeli önünde tören düzenlendi. Törene, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Gezici Büyükelçi Hüseyin Macit Yusuf, Bolu Valisi Erkan Kılıç, Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir, Kıbrıs Gazisi, Emekli Piyade Kıdemli Binbaşı Ahmet Şerafettin Yamaner, il protokolü, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Bolu Valiliği, Garnizon Komutanlığı, Dayanışma ve Kültür Derneği Bolu İl Temsilciliği tarafından, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın anıt heykeline çelenk bırakıldı. Törende saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının akabinde protokol konuşmaları ve folklor gösterileri gerçekleştirildi.


“BARIŞ HAREKÂTI OLDUĞUNDA BEN 13 YAŞINDAYDIM”
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Gezici Büyükelçi Hüseyin Macit Yusuf onur konuğu olarak törende yaptığı konuşmada, “Barış Harekatı olduğunda ben 13 yaşında Limasol kentindeydim. Büyük bir endişe içerisindeydik. 15 Temmuz günü olan darbe amacını ve hedefini çok iyi biliyorduk. Kıbrıs Türk'ünü yok etmek, adayı Yunan yapmak üzere bilindiği gibi bir cunta darbesi gerçekleşmişti. Bulunduğumuz yerde kısıtlı olanaklar vardı silah yoktu. Av tüfekleri vardı. Savunacak gücümüz yoktu anlayacağınız. Ne Rum palikaryalarının bulunduğumuz yerin ne zaman saldıracağını, birileri ne zaman katledeceklerini, ne endişesi içerisindeydik ama ümidiniz ve umudumuz vardı. Ana vatan bizi yalnız bırakmaz diye ümitliydik. Tabii on üç yaşındaki bir çocuğun duygularını, düşüncelerini burada anlatmam çok zordur. Ama Allah'a şükürler olsun Türkiye Anavatan Türkiye, garanti Türkiye. Bizi yalnız bırakmadı tam zamanında yetişti ve bizi kurtardı. Sayın Yamaner'in ileride diktiği anıt aslında Kıbrıs milli çabamızın sembolü kurucu Cumhurbaşkanımız ebedi lideridir. Hatırlatılması yanında Kıbrıs milli davamızın da genç nesillere hatırlamasını hatırlatılması sağlayacaktır” diye söyledi.

“BOLU KAHRAMAN KOMANDO TUGAYIMIZ KIBRISTAYDI!”
50 yıl önce ben orada birçok Kıbrıslı Türk ölüm kalım savaşı verirken burada Bolu'da Bolu'dan kahraman komando tugayımız da Kıbrıs'a iniyordu. Allah bin kere razı olsun onlardan. O Allah nasip etti ki ellinci yıl dönümünde ben onlara olan şükran ve minnetlerimi de buradan Bolu'da Arz etmek durumunda kaldım. Biz Kıbrıs Barış Harekâtında bayrağı yere düşürmedik. Barış Harekâtı özgürlüğe kavuştuğumuz gündür. Bağımsızlığa kavuştuğumuz gündür. Egemenliği Kuzey Kıbrıs'ta sağladığınız gündür” diye ifade etti.

“BAYRAK YERE DÜŞMEYECEK, EZAN DİNMEYECEK”
Bu devlet uğruna mücadelenin devam edeceğini vurgulayan, Büyükelçi Hüseyin Macit Yusuf, “Bu devlet bu devleti kurarken kan verdik, can verdik. Uğrunda birçok meşakkatli dönemler oldu. Bu devleti tanıtmak hepimizin görevidir. Yani hepiniz birer Kıbrıs Türkü'nün neferisiniz, etkisisiniz. Bu bakımdan her gittiğiniz yerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması için lütfen gayret gösteriniz. Gazilerim, sizlerin görevinizi yerine getirdiniz ama bir de tanınmaya gayret edelim. Hep birlikte kurduk. Kurduğumuz devleti ilelebet yaşatalım. Şimdi Kıbrıs'ta Rum Yunan adayı Yunan yapma gayretleri bitmiş değil. İnanılmaz bir silahlanma var. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile kurdukları şer ittifaklarla akıl sıra anavatan Türkiye'yi Kıbrıs'tan atacaklar federal bir yapı içerisinde bizleri yok edecekler. Bu federasyonun tükendiğini bittiğini bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan Lefkoşa'dan bir kez daha duy Federasyonu aklında tutan Türkiye'deki siyasiler bu fikirlerini bir daha gözden geçirmelidir. Federasyon Kıbrıs Türkü'nün yok oluşudur. Federasyona izin vermeyeceğiz. Anadolu'daki siz kardeşleriniz bizim arkamızda olduğumuz müddetçe bizim mücadelemiz devam edecektir. Hiçbir şekilde Rum’a, Yunan'a, emperyalist batıya, Amerika'ya yenilmemiz mümkün değil. Bu güç sizden aldığımız güçtür. Ve bu güçle sizleri, sizlere söz veriyorum. Ant içiyorum ki bayrak yere düşmeyecek. Ezan Kıbrıs'tan dinmeyecek” dedi.

“TÜM KAHRAMANLARIMIZI SAYGI VE RAHMETLE YÂD EDİYORUM”

Bolu Valisi Erkan Kılıç Kıbrıs Barış Şanlı Türk tarihinin sayısız zaferlerinden biri olan,  dünyaya Türk milletinin istiklâl aşkını bir kez daha ilan eden Kıbrıs Barış Harekâtının 50. yıl dönümünü gururla ve coşkuyla kutluyoruz. Bu anlamlı gün, sadece Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasının değil; aynı zamanda Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunun en güçlü simgesidir.

Kahraman Türk askeri ve Kıbrıs Türk halkının el ele vererek kazandığı bu zaferin 50. yılında Kıbrıs davası uğruna şehit olan tüm kahramanlarımızı saygı ve rahmetle yâd ediyorum.

Kıbrıs Barış Harekâtı, Türk tarihi açısından büyük bir gurur vesilesidir. 1974 yılında gerçekleştirilen bu harekât, Ada’da yaşanan zulüm ve haksızlıkların sona ermesini sağlamış; Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliğini korumuş, Ada’da barış ve istikrarı tesis etmiştir.

Harekât, uluslararası hukuka uygun olarak adada yaşayan Türk toplumunun hakları için yapılmış ve milletimizin her türlü zorluk karşısında kararlılıkla durabileceğini bir kez daha ispatlamıştır.

20 Temmuz sabahı Kıbrıs Barış Harekâtı başladığında Tuğgeneral Sabri Demirbağ komutasındaki Bolu Komando Tugayını taşıyan helikopterler peş peşe Kıbrıs topraklarına inerek Harekâtın en kritik noktalarında görev almış; Kıbrıslı mücahitlerle omuz omuza mücadele etmiştir” dedi.

“TÜRKİYE CUMHRİYETİNİN DESTEĞİ DEVAM EDECEK”

Türkiye Cumhuriyetinin bundan sonraki süreçte desteklerinin devam edeceğini belirten Vali Kılıç, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kahraman Türk ordusunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne olan desteği geçmişte olduğu gibi bundan sonra da kesintisiz ve her koşulda devam edecektir.

Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinde sembol isim kuşkusuz Rauf Raif Denktaş’tır. Rauf Raif Denktaş, hayatı boyunca Kıbrıs Türklerinin haklarını savunmuş; Ada’da adil ve kalıcı bir çözüm için mücadele etmiştir. Hukukçu kimliğiyle, siyasi ve diplomatik alandaki üstün yetenekleriyle Denktaş, Kıbrıs davasının sesi ve lideri olmuştur.

“Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın. Her dönemin adamı değil, her dönem adam olacaksın.”  diyen Rauf Raif Denktaş, gösterdiği onurlu duruş ve direnişle Rumların ENOSİS hayallerinin de gerçekleşmesine mani olmuştur.

Zaferin, kararlılığın ve Türk milletine duyulan sevginin sembolü olan Rauf Raif Denktaş Anıt Heykeli, kendisi de Kıbrıs Harekâtı’na katılmış kahraman bir gazi olan Sayın Ahmet Şerafettin Yamaner’in çabalarıyla Bolu’muza kazandırılmış; Bu Anıt Heykel, sadece halkın kolektif hafızasının unutmaması gereken önemli bir dava adamının heykeli değildir. Varoluş amacını yerine getirip Rabbine iç huzuruyla yürüyen büyük bir halk adamının heykelidir. Gelecek nesiller inşallah böyle örnek isimleri hep zihninde tutacak, onların tarihe geçmiş mücadelelerinden ilham alacaklardır.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yılını kutlarken başta, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, hayatını bu kutsal davaya adamış Sayın Rauf Raif Denktaş’ı ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; gazilerimize sağlıklı ömürler diliyoruz” diye ifade etti.

KURTULUŞ SAVAŞI'NDAN SONRAKİ EN BÜYÜK MÜCADELE
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir Kurtuluş savaşından sonraki en büyük başarı olduğunu vurgulayarak, “Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk Devleti bizim için çok önemli. Kurtuluş Savaşı'ndan sonraki en büyük mücadelesi, en büyük zaferimiz olan ben nitelendiriyorum. Dönemin Cumhurbaşkanı Bülent Ecevit Komutanım söyledi. Bu harekât aslında savaş için değil, barış için, yalnız Türkleri değil bunlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz diyerek aslında bu harekâtın bir huzur harekâtı, bir barış harekâtı olduğunu tüm dünyaya tanıtladı. Bu Aslında çok medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Türklerle hep bu topraklara barış getirmek için mücadele etti. Son barış getirmek için yaptığımız mücadelede Kıbrıs Harekâtıdır. Kıbrıs zaferidir. Rauf Denktaş'ı da yine o dönemin baş Bülent Ecevit'le birlikte yine üçüncü girişimlerimizden rahmetle anmadan geçmemek gerekiyor. Kendisi de Kıbrıs halkını bu harekât için hazırladığı Kıbrıs halkına mücadeleci ruhunu hep sadece tuttu. Hem harekât öncesi hem harekât sonrası da Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bu aylara gelmesini sağladığı için kendisini de minnetle anıyorum” dedi.

“YALNIZ TÜRKLERE DEĞİL, RUMLARA ’DA BARIŞ GETİRDİK”

Kıbrıs Gazisi, Emekli Piyade Kıdemli Binbaşı Ahmet Şerafettin Yamaner, Kıbrıs Barış Harekatı hakkında şu sözleri söyledi; “20 Temmuz; Kıbrıs adasına barışın gelişinin, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin ve özgürlüğe kavuşmasının dönüm noktasıdır. 1571 yılında bu Ada için 80.000 şehit verilmiştir.

Yunanistan Ada’ya 1100 km, Türkiye’ye 70 km. mesafede olmasına rağmen, Ada’dan en fazla hak isteyen bir devlet olarak karşımıza çıkmaktadır. Ortadoğu’yu ele geçirmek isteyen emperyalist ülkeler her zaman Ada’yı öncelikle ellerinde bulundurmak istemişlerdir. Ada’nın Türkiye için stratejik ve jeopolitik durumu düşünülmeden, Kıbrıs üzerinde Yunanistan’ın egemenlik iddia etmesi son derece ters bir durumdur. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından beri Türk ve Rum tarafından kimsenin burnu kanamamıştır. Zamanın başbakanı Bülent Ecevit “Biz aslında savaş için değil, barış için, yalnız Türklere değil, Rumlara ’da barış getirdik” diyerek günü özetlemiştir” dedi.

“KIBRIS, TÜRKİYE’NİN BİR İLERİ KARAKOLUDUR”

Kıbrıs’ın Türkiye’nin ileri bir karakolu olduğunu belirten Yamaner, “Bu özel günde, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Mücahit lider Rauf Raif Denktaş’ın isminin verildiği Bulvar ve Anıt Heykelinin bulunduğu bu dönel kavşak da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Harekâtının 50nci yılını ilk defa sizlerle beraber kutlamaktan büyük gurur ve heyecan duymaktayız. 1973 yılında Kıbrıs Lefkoşa’da Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayında görevli üsteğmen olarak 20 Temmuz Barış Harekâtında Yunan Alayına askerlerimle beraber giren subaylardan biriyim. En büyük Komutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Antalya bölgesinde yapılan bir tatbikat sonunda subaylara hitaben “Efendiler Kıbrıs düşman elinde bulunduğu müddetçe bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok mühimdir.” Demekle önemini belirtmiştir. Kıbrıs; geçmişte olduğu gibi gelecekte de Türkiye için hayati öneme sahip ve Türkiye’nin ulusal güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bir nevi Türkiye’nin bir ileri karakoludur. Deniz Kuvvetleri Komutanlığından emekli Oramiral ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nda Cumhurbaşkanımız olan Sayın Fahri Korutürk “Kıbrıs Düşman eline geçerse Türkiye denizlere açılmaktan mahrum kalır.”  Diyerek bu konudaki hassasiyetini dile getirmiştir.

Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşerek Valilik makamına yaptığım yazılı müracaatımın kabul edilmesiyle Bolu’da 15 lisede ve Bolu protokolüne verdiğim konferanslarla Kıbrıs’ın tanıtımını, önemini, bugüne kadar var olma liderliğini yapan Kıbrıslı soydaşlarımızın “Milli Kahraman” ilan ettiği, Mücahit Lider, büyük devlet adamı Rauf Raif Denktaş’ın bu anıtını gören her vatanseverin devamlı hatırlamasını ve gelecek nesillere örnek olmasını sağladık” diye belirtti.

“RUM’UN KAFASI GÜNEŞİN BATIDAN DOĞDUĞU GÜN DEĞİŞİR”

Rumlara atıfta Kıbrıs Gazisi Yamaner, “Atatürk; Muharebe alanlarında başarı elde edersiniz, zaferler kazanırsınız ancak gerinizde irfan ordusu dediğimiz genç nesil olmazsa bu başarılar kalıcı değildir.” Diyerek genç nesle önem verilmesini istemiştir. Halen Yunan ve Rum okullarının müfredat programlarında ilkokul Dördüncü sınıftan itibaren Türk düşmanlığı işlenmektedir.

Yunanistan ve Rum kesiminde otoban kenarlarında büyük tabelalarda Kıbrıs haritası üzerinde kuzeyden güneye akan kanları Yunanistan’a ve Güney Kıbrıs Rum kesimine giden tüm turist ve yolculara göstererek Türklerin, ve Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhinde propoganda yapmaktadırlar.

Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanı Makarios’un yardımcısı olarak görev yapan rahmetli Dr.Fazıl KÜÇÜK’ün dediği gibi “Rumların karşısına hangi teklifle çıkarsak çıkalım, hatta tarihi ve coğrafi haklarımızdan feragat edelim, yanlarında bir lokma bir hırkaya razı olalım yine hiçbir zaman anlaşmaya yanaşmazlar. Rum’un kafasını değiştirmek ancak güneşin batıdan doğduğu gün olacaktır.” Tüm yazılanların özeti budur diye düşünüyorum. Rumlar, 1960 yılında bir ortaklık devleti olarak kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, Ada’yı Yunanistan’a bağlamak ve ENOSİS hayallerine ulaşmak için başından beri bir sıçrama tahtası olarak görmüşlerdir.

Başta Makarios olmak üzere, Kıbrıs Rum liderliğinin tek amacı, kurulduğu ilk günden itibaren Ortaklık Cumhuriyeti’ni bir Rum Cumhuriyeti’ne dönüştürerek ENOSİS’i gerçekleştirmek olmuştur. ENOSİS; Megal-i idea’nın bir maddesi yani Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması demektir.

Ortaklık Cumhuriyeti’nden dışlanan Kıbrıs Türk Halkı, 1963 – 1974 yılları arasında, tam 11 yıl, tüm dünyanın gözü önünde çok büyük acılar yaşamış, temel insan haklarından mahrum bırakılmış ve göç etmeye zorlanmıştır. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin desteğiyle, Kıbrıs Türk’ü mücadeleden asla vazgeçmemiş, azim ve kararlılıkla onurlu bir direniş sergilemiştir” diyerek sözlerini ifade etti.

Editör: Ahmet İshak GÜLEN