İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı saldırıların 1’inci yıl dönümü kapsamında konuşan AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, “İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir! Vatandaşlarımızı, siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz” dedi.
AK Parti Bolu İl Başkanlığı, İsrail’İn Filistin’e yönelik saldırılarının başladığı, 7 Ekim 2023 tarihinin yıl dönümünde, Bolu Kent Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner tarafından okunan basın açıklamasında, İsrail’in ilk kurulduğu günden beri bölgede zulüm yaptığı belirtildi. İsrail’in durdurulması gerektiği belirtildi. İsrail için, Nazi Almanyası benzetmesi yapılarak, İslam Dünyası’nın birleşmesi gerektiğini altı çizildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İNSANLIĞA SÖYLEYECEK TEK BİR SÖZÜ KALMAMIŞTIR”
“İsrail, kurulduğu günden bu yana, Batı'nın çifte standardını, ikiyüzlülüğünü ve ikircikli tavrını gösteren bir örnek olmuştu. 7 Ekim'den bu yana da acizlik, zayıflık ve sefaletini de göstermiş oldu. Bugün bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini ciddi bir devlet olarak görme hakkı yoktur. Yine bugün bu soykırıma itiraz edemeyen hiçbir ülkenin insanlığa söyleyecek tek bir sözü kalmamıştır.
“İSRAİL 1930'LARIN NAZİ ALMANYASI’NDAN FARKSIZDIR”
İsrail 1930'ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanya’sı gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanya'sı gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu'da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen ve istikrarın tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası'nın durdurulamamasının dünyanın başına açtığı dertleri tarihten biliyoruz. Bugün de İsrail durdurulmadığı takdirde tüm bölgeyi ateşe atana kadar devam edecektir. Bu nedenle tüm gücümüzle haykırıyoruz: İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir!
“İSLAM DÜNYASININ İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMDAN DERSLER ÇIKARMALIYIZ”
Diğer taraftan devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan da dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda güçlü bir Türkiye'nin daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin'in haklı davasını her zaman ve her platformda savunduk; savunmaya da devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur” ifadelerini kullandı.
“TEK BİR CEPHEDE BİRLEŞMEYE DAVET EDİYORUZ”
Filistin'e yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır. Konuyu insani boyutlarının yanı sıra stratejik boyutlarıyla da en ince ayrıntılarına kadar ele alıyoruz. İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskini tüm bölge ülkeleri gibi biz de görüyoruz. Vadedilmiş topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız. Stratejik tüm hamlelerini yapan bir ülkenin özgüvenini taşıyoruz. Fakat aynı zamanda toplumsal istikrarın da hayati olduğunu bildiğimizden iç cepheyi güçlü tutmak için vatandaşlarımın ülkemizin karşılaşabileceği uluslararası tehditler konusunda siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz.”