Bolu Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde görev yapan, Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Sinan Bulut, halk arasında diş gıcırdatma, diş sıkma hastalığı olan ‘Bruksizm’ ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Uzman Dt. Sinan Bulut, toplumda bruksizm’in hafife alınan bir konu olduğunu ancak tedavi edilmezse kronikleşebileceğini ifade ederek; “Bruksizm aslında toplum içinde çok hafife alınan bir durumdur. Uzun dönem tedavi edilmezse kronikleşir. ‘Temporomandibuler eklem’ dediğimiz çene ekleminde kalıcı hasarlara yol açabilir” dedi.
Özel Haber: Nilay Çelik
Bolu Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Sinan Bulut bruksizm hastalığına, nedenlerine, belirtilerine ve tedavi yöntemlerine değinerek konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“İKİ TİPİ VARDIR”
Uzm. Dt. Sinan Bulut, diş gıcırdatma, sıkmanın temel de iki tipi olduğuna değinerek; “Biz diş gıcırdatmaya, sıkmaya ‘Bruksizm’ diyoruz. Bruksizmi klasik olarak tanımlayacak olursak dişlerin sıkma veya gıcırdatma halidir. Temel de iki tipi vardır. Bir gündüz bruksizmi, uyanık bruksizm dediğimiz durum, diğeri ise uyku halinde yaptığımız bruksizmdir. Aslında her iki durumda da kişi farkına varmadan, kontrolsüz bir şekilde dişlerini sıkmaktadır. Uyanık bruksizmi de genelde gündüz, uyanık halde yaparız, kişi ve çevredekiler durumu fark ettiği için bunun tespiti daha kolaydır. Uyku halindeki bruksizm ise gece uyku halinde yapıldığı için genelde tespiti nispeten daha zordur. Uyku apnesi, horlama gibi beraberinde uyku bozukluklarının görülme ihtimali yüksektir. Bu durum genelde bruksizme bağlı komplikasyonlar geliştikçe hasta fark etmeye başlar. Genelde tespiti de geç olur” ifadelerini kullandı.
“TEMELİNDE PSİKOLOJİK NEDENLER YATAR”
Bulut, bruksizmi tetikleyen faktörlere değinerek, “Diş sıkma temelde fiziksel bir sorun gibi görünse de aslında en temelinde psikolojik nedenler yatar. Bunlardan en önemlisi korku, hayal kırıklığı, stres, endişe gibi faktörler, özellikle bazı antidepresanların kullanımı bruksizmi tetikleyebilir” şeklinde konuştu.
“BRUKSİZM HASTALARIN YÜZ ŞEKLİ KARE OLUR”
Bruksizm yaşayan hastaların belirtilerini, hastalığı yaşayan bireylerin nasıl fark edebildiklerine değinen Bulut, “Bruksizmin belirtileri temelde dişsel deformelerle başlar. Özellikle diş minesinde aşınma ile birlikte dişlerde hassasiyetler oluşabilir. Diş eti problemleri oluşabilir. Çene kaslarında ağrı, yorgunluk, gerginlik hissi, şakaklardan başlayan baş ağrıları, kulak problemi olmasa bile tekrarlayan kulak ağrıları. Genelde bu tarz hastalar önce kulak-burun-boğaza gider ondan sonra çene cerrahlarına muayeneye yönlendirirler. Çene açıp kapamada zorluklar, ısırmaya bağlı yanak iç yüzeyinde yaralar en belirgin özelliklerinden biride çiğneme kaslarındaki hacimsel artışa bağlı olarak yüz görünümünün daha köşeli ve kare bir hal almasıdır. Özellikle bu şiddetli bruksizm hastalarının tipik görüntüsüdür” ifadelerine yer verdi.
“KİŞİYE ÖZGÜ, DOĞRU TEDAVİ YÖNTEMİ SEÇİLMESİ LAZIM”
Bulut, konu ile ilgili tedavi yöntemlerine de değinerek “Bruksizm aslında toplum içinde çok hafife alınan bir durumdur. Uzun dönem tedavi edilmezse kronikleşir. ‘Temporomandibuler eklem’ dediğimiz çene ekleminde kalıcı hasarlara yol açabilir. Tedavideki amaç zaten bu kalıcı hasarları önlemektir. Özellikle hastanın günlük ağrısını gidermektir. Etken, multifaktöreyel olduğu için tek bir tedavi yönteminde başarılı olunabilmesi her zaman mümkün olmuyor. Kişiye özgü etkeni belirleyip, doğru tedavi yöntemi seçilmesi lazımdır” açıklamalarında bulundu.