AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek, Ulusu Deresindeki (Gerede Deresi) kirliliğe ilişkin, “Mevcut arıtma yetersiz hale gelmeye başladı. Arıtılmış da olsa rengi yine koyu olur” dedi. 2’nci arıtmanın yüzde 95 oranında bittiğini, 3’üncünün gündeme alındığını söyledi.
Bolu’nun Gerede ilçesindeki, sık sık kirlilik ile gündeme gelen Ulusu Çayı’na ilişkin AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek açıklama yaptı. Coşkunyürek, mevcut arıtmanın sanayiden gelen suyu yeterli seviyede temizleyemediğini söyledi. Ulusu Deresi’nden Ankara’ya içme suyu verildiğini ve zaman zaman su akışı azaldığı için kirliliğin artıyormuş gibi göründüğünü ifade etti. Ayrıca 2’nci arıtmanın yüzde 95 oranında tamamlandığını, 3’üncü arıtmanın gündeme alındığını ifade etti. Konunun takipçisi olduğunu belirten Coşkunyürek’in açıklamasının satır başları şöyle:
“MEVCUT ARITMA YETERSİZ”
“Biz şu anda Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 50’sini üretiyoruz. Tabakhanelerdeki üretim her geçen gün yükselen bir grafikle arttı. Üretim arttığı için mevcut arıtma yetersiz hale gelmeye başladı. Kapasite yetmiyor.
“TESİS ŞU ANDA BİTTİ, DAHA DEVREYE GİRMEDİ”
“Dericilerin hemen hemen yüzde 50’si, OSB’ye taşınma kararı aldı. Orada OSB binalarımız yapılmaya başlandı. Dediler ki arıtma yetmiyor, biz de burada kapasiteleri daha da büyütüyoruz. O zaman yeni bir arıtma gerekiyor ve 6 bin metreküp saatlik arıtma gücü olan yeni bir tesis kurulmuş oldu. Fakat bu tesis şu anda bitti, daha devreye girmedi. Teslim alınmadı müteahhitten. Uzatmayı aldığı şu an müteahhit, uzatması bittiği anda ki bu yılın sonuna kadar müsaade verildi ona. Bu yılın sonuna kadar işi bitirmek zorunda. Zaten 95’i bitmiş durumda fiziki yapısının. Yüzde 5’lik bir kısmı kaldı. O devreye girdiği zaman, arıtma değerleri daha verimli hale gelmiş olacak.
“ONLARIN DA DEREYE VERDİĞİ BİR KATKI VAR”
“Bizim Gerede’deki Karma OSB’miz de artmaya başladı. 1-2 tane fabrika varken son 10 yılda hemen hemen yüzde 90’sı doldu. Orada deri işlerinden jelatin üreten fabrikalar ve tekstil ile ilgili olan fabrikalar var. Onların bir kısmının kendi arıtmaları var ve bir kısmının da evsel atıkları var. Onların da dereye verdiği bir katkı var.
“SULARIN BELLİ BİR KISMINI ANKARA’YA VERİLDİ”
Bir de biz Ankara içme suyunun havzası olarak ilan edildik. Tüneller yapılarak Gerede Çayı dediğimiz, Ulusu Deresi’nin suyunun belli bir kısmı da Ankara’ya akıyor. Bir taraftan üretim var iki tane OSB’den, arıtılmış da olsa bir su çıkıyor. Arıtılmış da olsa rengi yine koyu olur… Bir de o dereden akan suların belli bir kısmını Ankara’ya verildi. Dereden akan su yağışlar da azaldığı zaman iyice azalıyor. Arıtmadan çıkan su biraz siyah, onlar da aktığı zaman sanki kirlilik azalmıyor da sürekli artıyormuş gibi bir algı var.
“3’ÜNCÜ ARITMAYI ŞU ANDA BİZ GÜNDEMİMİZE ALDIK”
Orada sanayici, ben üreteyim, çok para kazanayım da çevreye de ne olursa olsun dememiş. Bakın taşın altına elini koymuş. İkinci arıtmayı yapıyor, yüzde 95’i bitmiş ve şu anda müjdesini de vermiş olabiliriz, 3’üncü arıtmayı şu anda biz gündemimize aldık. Son yapılan 6 binlik de yetmiyor. 3’üncü 6 binliği de yapmamız gerekiyor. Biz olayın yakın takipçisiyiz. Bolu’nun bir vekili olarak, bir insan olarak, çevreci bir insan olarak ve Bolu’nun gelişmesini de isteyen bir insan olarak…”
