Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde 81 ilde faaliyet gösteren Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri, şiddet mağduru kadınlar ve çocuklarına destek sağlıyor. Yaklaşık 7 yıl önce hizmete açılan Bolu Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi 7 gün 24 saat, şiddet mağduru kadın ve çocuklarının her türlü ihtiyaçlarına olanak sunuyor.
2010 yılından beri Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı çeşitli birimlerde çalışan ve 2016 yılından bu yana da kadın hizmetleri alanında görevini yürüten Bolu Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Müdürü Psikoloğ Demet Taşören 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde Bolu’da yapılan ve yapılması planlanan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET NEDİR?
Psikoloğ Demet Taşören, kadına yönelik şiddetin tanımlamasını yaparak; “Kadının kadın olması sebebiyle cinsiyete dayalı ayrımcılığa maruz kalması anlamına geliyor. Kadının insan hakları ihlal edilmesine yönelik her türlü tutum ve davranış kadına yönelik şiddet olarak tanımlanabilir. Dünyada genel olarak yaygın bir sorun bunun önlenmesine yönelikte birçok çalışma hem dünyada hem de ülkemizde görülüyor” şeklinde konuştu.
ŞİDDET TÜRLERİNİ TEK TEK SIRALADI
Şiddet türleri ve etkilerine dair de bilgiler veren Taşören; “Şiddet türlerinin başında fiziksel şiddet geliyor. Gözle görünen şiddet aslında tokat atma, yumruk atma, vurma, itme, sarsma, hürriyetinden mahrum bırakma bunların hepsi fiziksel şiddet olarak adlandırılıyor.
PSİKOLOJİK ŞİDDET
psikolojik şiddet; şiddetin biraz daha görünmez olanıdır. Karşı tarafı duygusal anlamda incitmeye yönelik her türlü davranış psikolojik şiddettir. Dalga geçme, hakaret etme, lakap takma, alay etme hepsi psikolojik şiddettir.
EKONOMİK ŞİDDET
Kişiyi ekonomik olarak zor durumda bırakmaktır bilerek isteyerek kazanç sağlamaktır. Örneğin kişi çalışmak istiyor onu engellemek. Veya çalışmak istemiyor zorla çalıştırmak, elindeki gelirini zorla almak. Ya da bilerek isteyerek ekonomik anlamda onu zor durumda bırakacak davranışlarda bulunmak. Ekonomik şiddet oluyor.
CİNSEL ŞİDDET
Cinsel şiddette de kişi cinsel anlamda istemediği davranışlarda bulunmak bu her türlü sarkıntılıkta dâhil taciz etmek, cinsel ilişkiyi zorlamak bunu gerçekleştirme dâhil hepsi cinsel şiddete değerlendiriliyor.
ISRARLI TAKİP
Israrlı takip çok fazla bilinmiyor aslında bu kişinin fiziki olarak takibini de kapsıyor. Sürekli istemediği halde kişi sürekli evine gelmesi, etrafında dolanması, iş yerine gelmesi, karşısına çıkmasıdır. Bunlar fiziki anlamda şiddete giriyor. İstemediği halde hediyeler göndermesidir. Sürekli araması, çiçek göndermesi bunlarda ısrarlı takip olarak değerlendiriliyor.
SİBER ŞİDDET
Artık günümüzde siber şiddet var. İnternet ortamında kişileri rahatsız etmek, şifrelerini ele geçirmek veya uygunsuz yorumlar yapmak, mesajlar atmak, kişinin fotoğraflarını veya görüntülerini uygunsuz şekilde internetten paylaşmak bunların hepsi siber şiddet olarak tanımlanır.” İfadelerini kullandı.
25 KASIM’IN ÖNEMİNİ ANLATTI
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede 25 Kasım’ın öneminden bahseden Taşören; “Birçok farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarımızın normal çalışma rutinimiz içinde gerçekleştiriyoruz. 25 Kasım günü onun sonrasındaki haftada bu çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Bunun sebebi de 1999 yılında birleşmiş milletler 25 Kasım’ı kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele günü olarak ilan etti. Tüm dünyada ve ülkemizde bugün farkındalık günü olarak değerlendiriliyor ve etkinlikler yapılıyor. Eğitimler veriliyor ve toplumun birçok kesimini ulaşmaya çalışıyoruz. Broşürler dağıtıyoruz, stantlar açıyoruz. Ülke genelinde paneller oynuyor. Bizde elimizde benzer uygulamaları yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
ŞÖNİM NEDİR?
Psikoloğ Demet Taşören, Bolu Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı olarak çalışan devlete bağlı resmi bir kuruluş olduğuna işaret ederek; “81 ilimizde mevcuttur. İlimizde de 2017 yılından beri aktif olarak faaliyet gösteriyor.
ŞÖNİM’İN HİZMETLERİ NELER?
ŞÖNİM, şiddet önleme ve izleme merkezinin kısaltmasıdır. Şiddet mağduru kadınlar, aile üyeleri, ısrarlı takip mağdurlarına yönelik rehberlik ve danışmanlık hizmetleri yapmaktayız. Aynı zamanda şiddeti önlemeye yönelik projeler geliştirip bunları uygulama noktasında çalışmalarımız var. Şiddet mağduru kadın, aile üyesi ve ısrarlı herhangi bir resmi kurum başvurulduğunda böyle bir olaya maruz kaldığına dair bildirim olduğumda bizim müdürlüğümüze bu veriler ulaşıyor. Bu tüm şiddet mağduru kişiler resmi yerlere başvurduysa bizler mutlaka ulaşıyoruz ve yasal hakları hakkında bilgilendiriyoruz. Hangi kurumlardan hizmet alabileceklerini bilgilendirmesini yapıyoruz. Nerelere başvurabilecekleler nereyi arayacaklarını gibi bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Bunu telefonla yapıyoruz. Telefonla ulaşmazsak hanelerini ziyaret ediyoruz. Eğer öyle bir durum mümkün değilse müdürlüğümüze davet ediyoruz. Görüşmelerimizi bu şekilde yapıyoruz. Kişilerin herhangi bir talebi varsa herhangi bir hizmet talebinde bulunduysa ilgili birimlere yönleniyoruz. Hukuki destek hizmetimiz var, ekonomik destek hizmetimiz var, geçici barınma hizmetimiz var. Psikolojik destek hizmetimiz var. Mesleki danışmanlık hizmetimiz var. Tedbir kararlarının takibine yönelik hizmetlerimiz var” diye belirtti.
BİLİNÇLENDİRME VE ÖNLEYİCİ ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLÜYOR
Şiddetin engellenmesinde fayda sağlayacağını düşündüğü önerileri de aktaran Psikoloğ Demet Taşören; “Kurum olarak ta bakanlık olarak ta birçok çalışmamız var. Aslında bu farkındalık bilinçlendirme çalışmamız önleyici çalışmalarımızdan bir tanesidir. Şiddet olmadan önce ile ilgili projeler gerçekleştiriliyor. Broşür asma, afiş asma gibi toplumun çoğu kesimine ve fabrika çalışanlarına, muhtarlara, lise öğrencilerine, üniversite öğrencilerine birçok kesime eğitim vererek ortaya çıkmadan çalışmalarımız var. Bunun dışında şiddet önleme merkezleri dışında bakanlığımıza ait farklı birimlerimiz var. Asile eğitim programlarımız var. Bu programlar dada arkadaşlarımız eğitim veriyor. Evlilik öncesi eğitimler, aile hukuk, ailede sağlık ailede iletişim gibi eğitimler vererek şiddetin önlenmesine çalışmalarımızı aslında bir bütün olarak sürdürüyoruz.” İfadelerine yer verdi.
