Türk Diyanet Vakfı Bolu Şubesi İl Temsilcisi Metin Saltan, bazı sendikalarının “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi”ne (ÇEDES) karşı çıkmasına anlam veremediğini belirterek “Dertleri din midir? Din görevlisi midir?” dedi.
Haber: Aslı Akış
Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) kapsamında okullarda değerler eğitimi derslerinin imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticileri tarafından verileceği iddiası eğitim sendikalarının tepkisini çekmişti.
Türk Diyanet Vakfı Bolu Şubesi İl Temsilcisi Metin Saltan beraberinde Türk sağlık sen ve Türk Büro Sendikası başkanlarıyla bir araya gelerek açıklamada bulundu.
“ÇEDES PROJESİ CİDDİ BİR PROJEDİR”
Saltan, gazete ve internet sitelerinde yer alan açıklamaları okuduğunu ve tutarsızlıkların olduğunu belirterek; “Bu ÇEDES projesi Diyanet İşleri Başkanlığımız ile Milli Eğitim Bakanlığı uhdesinde yürütülen ciddi bir projedir. Bu proje aslında bir değerler eğitimidir. Bugün ülkemizde neslin bir inşası noktasında ciddi emek sarf eden, çok ciddi projeler üreten, başta Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerimize ve il müftülüklerimize ben kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bu yapıları biz de gücümüzün yettiğince desteklemeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NIN KURUCUSU GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK”
Diyanet İşleri Başkanlığını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğunu hatırlatan Metin Saltan; “Diyanet İşleri Başkanlığı çok geniş yelpazede, gerek yurt içinde ve yurt dışında hizmet sunan çok önemli bir camia. Kuruluşuna baktığımızda bir asra yakın bir kuruluş ki neredeyse cumhuriyetle yaşar. Kurucusu da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ki; bu vesile ile kendisini rahmetle, minnetle yad ediyoruz. Şimdi Atatürk'ün kurmuş olduğu bir teşkilat önemsediği, değer verdiği, dine ve din adamına verdiği değeri görebiliyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dine ve din görevlisine dini kurumlara verdiği önemi akseden yazılmış birçok eseri var. Öncelikle bunları okumaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
“GELİN NESLİ BİRLİKTE İMAR EDELİM”
Yaz kuran kurslarının başlayacağını ifade ederek ailelere seslenen Saltan; “Türkiye'nin yüzyılını konuşuyoruz. Yeni yüzyılda özellikle tartışmaya hiç açık olmayan bir Kur'an-ı Kerim ve yüce peygamberin metodu sünnet ve naslar ki bunlar tartışmaya açık olmayan konulardır. Bu konular üzerinden ülkeyi kutuplaştırmaya, huzuru bozmaya yönelik bu takım akımları da biz reddetmek durumundayız. Çünkü Bolu ilimizde de önümüzdeki üç Temmuz'da başlayıp on bir Ağustos'ta bitecek yaz Kur'an kursları dönemimiz var. Ben buradan Bolu halkına seslenmek istiyorum. Hiç endişeniz olmasın. Gelin nesli birlikte imar edelim. Çünkü bu yavrularımız burada vatan, bayrak, sancak, Kuran ve yaratılış gayelerini öğrenecekler. Camilerimiz bunlar için hazırlandı. Din görevlilerimiz bu manada onlar için çok ciddi hazırlıklar yapsa ki bizim onlara vereceğimiz dökümanlar da tamam devletin kontrolünde olan eserler ki Diyanet İşleri Başkanlığımız bu ürünleri, bu materyallerin tamamını illere gönderdi.” dedi.
“YAPILAN SALDIRI ÇOK CİDDİ BİR SAYGISIZLIKTIR”
Metin Saltan din ve din görevlileri üzerinden yapılan saldırıyı kabul etmediklerini dile getirerek; “Manevi danışmanlık noktasında özellikle son dönem bizim Kur'an kursu yöneticilerimiz yoğun mesai harcamaya başladılar ayrıca yurtlarda çok ciddi etkinliklerimiz oluyor. Lütfen dışarıdan kurumu tanımadan kurum hakkında birtakım naslar ortaya koymaya çalışılmasın. Önce bu insanlar, ‘Dertleri din midir? Din görevlisi midir?’ söylesinler bunun adını bir koyalım. Din üzerinden, din görevlisine yapılan saldırı çok ciddi bir saygısızlıktır. Bunu da bizim kabul etme durumumuz mümkün değildir. Reddediyoruz.
“KURULUŞ AMACIMIZIN NE OLDUĞUNU ÖĞRENMEYE DAVET EDİYORUZ”
Dini programlar, dini materyaller, tamamen Bolu Müftümüzün ve Diyanet İşleri Başkanlığımız Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün uhdesinde yürütülen resmi devlete bağlı kurumlardır. Aslında bu yapılar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir teşkilata, yine adını buradan alarak bize saldırmaları çok abesle iştigaldir. Dolayısıyla biz bu insanları gelip bizleri yakından tanımaya görevimizin, kuruluş amacımızın ne olduğunu öğrenmeye davet ediyoruz.” İfadelerini kullandı.
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HİÇBİR YAPININ ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR”
Türkiye'nin yeni yüzyılı çok güzel bir tema. Bakın bugün dini değerler üzerinden insanların sanki bir yapının arka bahçesiymiş gibi bir endişe var ama hiç endişe edilmesin. Diyanet İşleri Başkanlığı hiçbir yapının arka bahçesi değildir. Bugün diyanetin kuruluş amacı toplumu din konusunda aydınlatmaktır. Dolayısıyla dinin ilk emri de okudur. Bu protokol yukarıda yapılan bir protokoldür. İller de bu protokole uymak zorundadır. Bugün neslin imarı gerçekten çok zordur. O manada Bolu halkı hiç endişe etmesin. Yavrularını, torunlarını lütfen getirsinler din görevlilerimize emanet etsinler. İlk on gün içerisinde aradaki farkı zaten göreceklerdir” şeklinde konuştu.