Borazanlar Mahallesinde yer alan ağaçlık alanda yer alan ceviz ve fındık ağaçlarının kanuna uygun olmayan bir şekilde Bolu Belediyesi tarafından kesildiği iddia ediliyor.

Bolu merkeze bağlı Borazanlar Mahallesinde yer alan bir ağaçlık alanda, Bolu Belediyesi tarafından ağaç kesimi gerçekleştirildi. Mahallede yaşayan ve kesime tanık olan Serpil Özkan, kanuna uygun olmadığını söyleyerek kesime karşı çıktı. Kesim yapan personeller ve Belediye Başkan Yardımcısı Gülden Özaydın ile karşı karşıya geldi. Bunun üzerine Özkan, konuyu hukuki çerçeveye taşıyacağını söyledi. Özkan’ın iddiasına göre ağaçlık alan belediye tarafından istimlak edildi ve alandan yol geçirilmesi planlanıyor. Yaptığı araştırmalar sonucunda ise alandaki ağaçların depremde koruyucu etkisi olduğunu ve bir vatandaş olarak sorgulama hakkına sahip olduğunu vurguladı.

“BELEDİYENİN HER KARARI DOĞRU OLAMAZ”

Kesime şiddetle karşı duran Serpil Özkan, şu ifadeleri kullandı;

BOLU’YA “BOZKURT” SELAMI VEREN MERİH DEMİRAL HEYKELİ DİKİLDİ BOLU’YA “BOZKURT” SELAMI VEREN MERİH DEMİRAL HEYKELİ DİKİLDİ

“Bu parkın bulunduğu yerin tam karşısındaki apartmanda oturuyorum ben. Geçtiğimiz gün sabah saatlerinde aşağı indiğimde belediyenin kesim araçları ile personellerini gördüm. Ben aşağı indiğimde, buradaki yaklaşık 3-4 ceviz ağacı kesilmiş durumdaydı. İç kısımdaki diğer ağaçları da kesiyorlardı. Ben kesimden sorumlu olduğunu düşündüğüm kişiye “burada ne yapıyorsunuz, niçin kesim yapıyorsunuz” diye sordum. Arkadaş, “belediyeyiz, burada yol açacağız” şeklinde cevap verdi. Burası yaklaşık 50-60 yıllık ceviz ağaçlarının, fındık ve kiraz ağaçlarının bulunduğu üçgen bir alan. Arkaya doğru tamamen yol olarak devam ediyor ve burası mahallelinin nefes aldığı küçük bir alan. Burası belediyeye ait bir park ama yol açma bahanesinin oluşmasını bir vatandaş olarak ben sorgularım. Her belediye meclis kararının her zaman doğru olduğunu söyleyemeyiz. Eğer meclis kararları bu kadar doğru olsaydı, Bolu’nun merkezi alanlarında bu kadar çok ağaç kesimi, bu kadar çok imarlaşma, çok büyük inşaat yapılarının olmamasını beklerdik. Bir vatandaş her zaman doğrunun peşinde olup, sorgulayabilme hakkına sahiptir.”

“BU YETKİ BELEDİYEYE AİT DEĞİLDİR”

“Konuyla ilgili bilgili ve yetkili olan bir arkadaşımı arayıp sorduğumda; “ceviz ağaçlarının kesilmesini bir kenara bırakın, kuru bile olsa köklerinden çıkarılıp başka bir yere taşınması yetkisi bile belediyeye ait değildir” dedi. Kanuna göre ceviz ağaçlarını kesen belediye ve yetkilileri dahil herhangi birinin suç işlediğine dair ibareler var. Şu şekilde; orman sınırları dışında, kent içi alanlarda ağaç ve ağaççıkların kesilmesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçlardan biridir. Suç kanunda düzenlendiği şekliyle aslen mala zarar verme suçunun nitelikli halidir. Meyveli ağaç olmasının yanında kerestelik özelliklerde bulunan ve yetiştirilmesi uzun zaman alan ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesim zamanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı izin verse bile 15 Kasım-15 Mart tarihleri arası olarak belirlenmiştir. Bu tarihler dışında kesim yapılmasına izin verilmez. Dolayısıyla bizi izin almıştık derlerse bile bu maddelere göre bakanlıktan bu izni verdiğini ibare eden şahıs suç işlemiş olur. Ben bu durumun da bir suç olduğunu öğrendikten sonra arkadaşa gittim “Çevre ve Şehircilik Bakanlığından izniniz olması gerekiyormuş. İzniniz yoksa çok büyük bir suç işliyorsunuz, kesimi durdurun ve buradan gidin” dedim. Bu sefer Belediye Başkan Yardımcısı Gülden Özaydın’ı aradılar. Arayan arkadaşın adı da kesimin başında duran Serdar Karataş. Gülden Özaydın bana telefonda “siz kimsiniz, niye bu kesimi sorguluyorsunuz? Bu arazinin, ağaçların sahibi siz misiniz?” diye sordu. Ben de “mahalleli olduğumu, belediyenin yaptığı her hareketin doğru olmadığını” ifade ettim. Bunun üzerine bir sürü zabıta çağırıldı. Zabıta da aynı şekilde neden karşı çıktığımı sorguladı ve aynı şeyleri ona da tekrar ettim. Ardından ısrarla kesime devam edeceklerini söyleyerek polis çağırmakla tehdit ettiler. Daha sonra kesim esnasında videolar çekerek sosyal medya hesabımdan paylaştım ses getirmesi adına. Gülden Hanım bu sefer böyle bir kanunu nereden öğrendiğimi sordu ve “belediye meclisinden bu kararı çıkardık, bu da bize yeter ve kesime devam edeceğiz” dedi ve gülerek alaycı bir tavır sergiledi.”

“İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ, YALAN BEYANA DÖNDÜ”

“Daha sonra Serdar Karataş, polislerin yanında ifadesini değiştirdi, yalan beyana döndü. İstimlak ettikleri yaşlı amcanın ağaçlık alanı için “vatandaş ağaçların kesilmesini bizden talep etti. Kesilen ağaçları vatandaşa kereste ya da odun olarak vereceğiz” şeklinde ifade verdi. Yaşlı amcaya “senden burayı almadılar mı, burası senin mi?” diye sordum. “Yok kızım, belediye burayı geldi aldı. Ben burayı temizleyin. İnsanlar otursun güzelce, iki meyve yesin dedim. Onlar da keseceklerini söyledi” dedi. Serdar Bey’e dönüp “bakın burası istimlak edilmiş, amcanın değil. Yalan beyan ederek suç işliyorsun” dedim. Serdar Bey daha sonra, kesimin o anlık durdurulduğunu anacak araçların tekrar gelerek kesilen ağaçların kesiminin tamamlanacağını ve taşınacağını söyledi. 30-40 kişi sonunda suç işlediklerini anladı. Çektiğim görüntüleri de gerekli yerlere göndererek şikayetimi oluşturdum. Savcılığa da gideceğim, Bolu Valisi ile de görüşmeye çalışacağım. Bolu’da bulunan dernekler, siyasi partilerle de konuyu paylaşacağım.”

“BU AĞAÇLAR DEPREMDE KORUYUCU ETKİYE SAHİP”

“Çınar, ceviz, zeytin gibi stratejik ve kadim ağaçların kesilmesi Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre suçtur. Neden? Burası bir deprem bölgesi. Daha bir yıl olmadı, çok büyük bir deprem geçirdik. Yıkılan evlerden sadece müteahhitleri değil belediyeleri de sorumlu tutmalıyız. Deprem gerçeğinin altını çizerek insanların bilmesi gereken çok önemli bir şey var; bir ceviz ağacı kazık temel içerir. Sadece bir ceviz ağacının kök yüksekliği 2 veya 3 katlı evin yüksekliği kadar aşağı iner. Minimum 6-7 metrelik kök aşağı inerken 10-15 metre yana doğru gider. Yani ağaçların deprem açısından koruyuculuğu var. Deprem salınımlarının evlere ulaşana kadar köklerde yumuşatılmasını sağlıyor bu ağaçlar. Belediye bu özelliklere sahip ağaçların temelini sökmüş oluyor. Deprem şehirlerinde ağaç dikilmesi gerekiyor. Bolu Belediyesi kaç tane ağaç diktiğini ve kaç ağacın kesildiğini açıklasın. Ben Bolu’ya geldiğimden beri sadece benim mahallemde imar verildiği için en az 200-300 ağaç kesilmiştir. Buradaki ağaçları keserek de bu mahallelinin can ve mal güvenliğine negatif etki oluşturacak bir suç işliyorlar.”

Editör: Ahmet İshak GÜLEN